Adil dünya kavramının temelinde yaşadığımız yeryüzünün adaletli bir yeryüzü olduğu düşüncesi mevcuttur. İyilik, iyi karaktere iyi huya iyi niyete gider. Kötülük ise kötü karaktere kötü düşünceye kötü enerjiye gider. Halkın dilinde hak ettiğini bulma deyiminin sentezleşmesidir.
Adil Dünya Üzerine
Hipotez olarak buna benzer birçok görüş karşımıza çıkmaktadır. Karma, cennet ve cehennem kavramları, kuantum metafiziği ve buna benzer inançlar, düşünceler temelde aynı bakış açısına sahiptir. Yaşamda bilinçli ya da bilinçsiz yapılan her eylemin bir karşılığı vardır. Bunun iyi olan fiillere iyi enerjiler ve dönütler eşlik ederken kötü olan olumsuzluklara da kötü dönütler alınır. Bu düşünce Harriet Lerner’in yaptığı araştırmalar ve deneyler sonucunda yeni bir görüş olarak genel kültür sayfalarını doldurmuştur. Düşünür kurban psikolojisi üzerinden ele aldığı bakış açısını bize şu şekilde sunmaktadır.
Adil dünya hipotezinde insanlar yeryüzü dünyasında, iyilerin ödüllendirilip kötülerin cezalandırıldığı, dünyanın adil bir yer olduğuna inanmaya programlanmıştır. Bu bakış açısı insanların aktif yaşamlarını bütün çıplaklığıyla algılamasını sağlar. Bu nedenle adil dünya görüşü insanlara önemli bir motivasyon sağlar ve insanlar bu motivasyonunu inançları doğrultusunda koruyabilmek için çaba sarf ederler. Lerner, adil dünya görüşü hipotezinin temel bir illüzyon olduğunu söyler. Temeldir çünkü inanma güdüsü, ruhsal dinginlik ve yaşamsal normların korunması için gereklidir. İllüzyondur çünkü gerçeklik olarak kanıtlanmış bir bulguya sahip değildir ama güdüsel olarak varlığı savunulur.
Dünya Düzeni ve Adalet
Adil dünya inancı, insanların yeryüzünü sistematik bir işleyişe sahip bir yer olduğunu düşünmelerine yol açar. Böylece bireyler bu adil yerde layık oldukları şartlarda yaşayacaklarına, öngörülemeyen olayların kurbanı olmayacaklarına inanırlar. Temelde insanın iyi ve güzel şeyler hak ettiğine, kötülüğün onlardan uzak durduğunu ele alır. Çünkü insanlığın buna ihtiyacı vardır. Elle tutulur bir inanç bir görüş çarkın dönmesini sağlamaktadır. Kötüler cehenneme iyiler cennete gidecektir.
Genel Adil Dünya İnancı ve Bireysel Adil Dünya İnancı
Son olarak genel Adil Dünya İnancının temeli özünde Dünya’nın ne kadar adaletli olduğu sorusunu argüman alır. Dünyanın işleyişinde, kendi içerisinde bir düzeni ve adalet anlayışı vardır. Yani çark olumluya olumlu, olumsuza olumsuz tepkiler verir. Bireysel Adil Dünya İnancı da Dünya’nın bireye ne kadar adil davrandığı sorusunun cevabına yön verir. Temelde yaşadığı bir olayı önermeler olarak ele almaktansa dünya düzeninde hak ettiği yeri bulmasının vereceği vicdani adaleti baz alır.